17 Kasım 2011 Perşembe



Nasıl bir oyundur bu?

Bir yanım mavi engin denizler gibi, bir yanım kırmızı son gaz yangına gider gibi...

Bu zamanlar en iyi anlar aslında ying ve yang gibi, beyaz ve siyah gibi dengedeyim en azından

Kıpkırmızı oluyorum bazen sığamıyorum kabıma

Superman gibi kaldırıp dünyayı fırlatabilirim sanıyorum

Ya da 80 günde devri alemi yürüyerek yapabilirim...

Bazense masmaviyim, sakin denizler gibi, yumuşacık bulutlar gibi

Kimse bana dokunmasın istiyorum, öylece uzanayım

Kocaman bir boşlukta, bütün kalp çarpıntılarından uzakta...

Üçü de ben miyim gerçekten, yoksa hepsi birer yanılsama mı beynimde?

İşte en zor soru cevabını aradığım, bulmak için uğraştıkça daha da karıştığım...

Bulduğum tek çözüm ise derin bir nefes alıp kalbimin sesini dinlemek aslında.

Bu yüzdendir ki artık bazen çok neşeliyim, bazen çok sessiz

Bazen gürültücü, bazense hüzünlü...

25 Eylül 2011 Pazar

HOŞGELDİN

Hayatta herşeyin bir zamanı var
Tüm felsefelerde, tüm inanışlarda zamandır hep en önemli konu
Her istediğimizi alırız hayattan ama hep zamanı gelince
İşte bu yüzden şimdi tam zamanı yaşamanın
Düşünmeden öncesini sonrasını
Düşünmeden artısını eksisini
Şimdi tam zamanı sevgiyi paylaşmanın
Gülmenin, gülümsemenin tam zamanı
Her ne yaşamak, ne yapmak istiyorsan
Şimdi başlamanın tam zamanı
Ve senin için bunları duymanın tam zamanı olsa gerek ki
Buradasın ve okuyorsun yazdıklarımı
Hoşgeldin yüreğime...